“Her günahın akabinde tevbe et”
İslam, birlikte yaşama, hoş geçinme ve huzurlu yaşama esaslarını ilahi prensipler olarak önümüze sermiştir. Toplumda beşeri ilişkilerin huzur ve güven içinde temini, güzel ahlakla mümkündür. Güzel ahlakın sosyal hayatta uygulanmasına âdâb-ı muaşeret kuralları da denmektedir.
Âdâb-ı muaşerete uymayanlar hukuken cezalandırılmasalar da toplumun vicdanında cahil, bencil, kaba ve saygısız bir kişi olarak yer alır. Güzel ahlakın kaynağı, sünneti seniyyedir. Yani Peygamber (sav)’in ilahi vahye dayanarak sunduğu hayat tarzı. “Ben mekârim-i ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Ve “Beni rabbim terbiye etti, ne de güzel terbiye etti.” Buyurmaktadır. Peygamber (sav)’in güzel ahlakından ümmetine yansıyan birkaç hadis-i şerifini hatırlayalım: Muaz (ra)’a Resulullah (sav) şu tavsiyelerde bulunur: “Ya Muaz’ Allahtan kork. Doğru sözlü ol. Verdiğin sözü yerine getir.
Emanete riayet et, hıyanet etme. Komşu hakkını koru. Öksüze merhamet et. Tatlı sözlü ol. Herkese selam ver. Amelini güzel yap, emelini kısa tut. Uzun kuruntulardan vazgeç. İmanını koru, Kuranı iyi anla. Ahireti sev, hesabı düşün. Herkese şefkat kanatlarını ger. İlim ve hikmet sahiplerine kötü söz söyleme. Doğruyu yalanlama, Günahkâra itaat etme. Adil idareciye isyan etme. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarma. Nerede olursan ol, takva üzere ol ve Allahtan kork. Her günahın akabinde tevbe et…”
Beyhaki “Mümin, insanları kötüleyen, lanetleyen, kötü söz ve çirkin davranış sergileyen kimse değildir.” Tirmizi, Birr-48 “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona haksızlık etmez, onu yardımsız bırakmaz, onu küçük görmez.” Riyazüssalihin, 1574 “İyilikten hiçbir şeyi küçük görme. Mümin kardeşini güler yüzle karşılamak olsa bile.” Riyazüssalihin “İki kişi gizli konuşurken sen aralarına girme.”
250 Hadis, s.28 “Sohbet edenler üç kişi olursa, ikisi üçüncünün önünde gizli konuşmasın. Çünkü bu davranış üçüncüyü tedirgin eder.” 250 Hadis, s. 29 “Müslümanın Müslüman üzerinde beş hakkı vardır. Selamını almak, hastalanınca ziyaret etmek, cenazesine iştirak etmek, davetine icabet etmek, aksırıpta elhamdülillah diyene yerhamükallah diyerek karşılık vermek”
Müslim “Ne mutlu! Kendi kusuru, âlemin kusurundan kendisini alıkoyana.” Bülüğul meram, c.4, s.412 İslam, insana ve insanî ilişkile son derece önem verir.
Cenabı Hak İslamı, insanın hidayetini ve saadetini temin için göndermiştir. Başka kültürlerin etkisinde kalan taklitçiler ise İslamın özündeki güzellikleri idrakten uzak olabilirler. İslamın güzellikler bahçesinde gelişen adap kurallarına yabancı kalabilirler.
İnanç ve kültürümüzün özündeki insanı yücelten ve mutlu eden değerleri idrakten uzak olabilirler. Kültürümüzün, medeniyetimizin ihyası, toplumun huzurunun devamı için Rahmet ayı Ramazanda inancımıza sarılmayı gözden geçirmeliyiz.