Bir ev düşünün içinde kalabalık sofraların kurulduğu, sıcacık muhabbetlerin yapıldığı, samimiyet ve sevginin hakim olduğu bir ev. O evi yıllar yılı çekip çeviren küçücük bedenli ama kocaman yürekli bir kadın. Güzel yürekli insanın bu dünyada gayesi eşini, ailesini mutlu etmek, çocuklarına içini ısıtacak ve gülümsetecek hatıralar bırakmak. İşte bu kişinin ismi kimi evde Ayşe, kimi evde Fatma… Kimimiz için anne kimimiz için anneanne, yenge. Fakat hepsi bir kadın. Toplumumuzda bu kadar önemli rolleri üstlenen kadınların beslenmelerine dikkat etmeleri tüm toplumun beslenme alışkanlıklarını değiştirebilir. Çünkü bizim kadınlarımız hem anne, hem hasta bakıcı hem gebe-emzikli hem çalışan hem ev sahibi hem de daha niceleri… Anne olarak bir kadın;
•Çocuklarımızın kahvaltılarına sağlıklı değişik kahvaltı menüleri oluşturur: Yumurtadan yağsız tavada hazırlanmış balık ekmekleri, ev yapımı mini pizzalar, pekmezli sıkma portakal suları..
•Okula çocuğunu süt içmeden göndermez, gerekirse kahve ile kakao ile lezzetlendirir.
•Beslenme çantalarından meyveleri, fındıkceviz gibi ara öğünleri eksik etmez.
•Çocuğunu sebzelere alıştırmak için salatalıkları-havuçları ince çubuklar halinde servis eder. •Oyundan veya okuldan acıkmış olarak gelen çocuklarına sağlıklı sandeviçler hazırlar: incecik yufkanın içerisine sarılmış közlenmiş kırmızıbiber eşliğinde tavuk, minik sandviç ekmeğinde domates, peynir, yeşillik.
•Akşama lezzeti dillere destan yemeklerle ailesini bir araya toplar. Hasta bakıcı olarak bir kadın; •Çocuğu, eşi veya anne-babası hastalandığında yanı başından ayrılmaz gerekirse uyumaz.
•Çocuğu öksürüyorsa ballı zencefilli sütünü hazırlar.
•Eşi üşüttüğünde sıcak tavuk çorbasını eksik etmez.
•Nane-limon en keskin ilacıdır. Gebe-emzikli olarak bir kadın;
•Bebeğin sağlıklı büyümesini ister ama kendisi kilo almak istemez.
•Gebelikte bebeğin gelişiminin ayına uygun devam etmesi için kontrollerine gider, gerekirse beslenmesini diyetisyeni ile takip eder.
•Şimdi yediği yiyeceklerin çocuğunun ileriki hayatında obezite, diyabet gibi hastalıklara teslim olmasına neden olabileceğini bilir.
•Etten, ciğerden demiri, yeşilliklerden folik asitini almayı ihmal etmez.
•Bebeğin dokularını oluşturması için annesinin yiyeceği proteinlere ihtiyacı olduğunu bilir.
•Tatlıların pasta ve böreklerin bebeğinin gelişimine hiçbir faydası olmadığının farkındadır.
•Süt yapmada sadece su ve dinlenmenin rolü olduğunu bilir.
•Bebeğe süt olacak diye şerbetler mantılar yemez.
•Her yaş da her koşulda sağlıklı ağırlığındadır. Çalışan olarak bir kadın;
•Sabah işe geç kalıyorum bahanesi ile kahvaltısını atlamaz.
•Öğlen yemek arası kısa diye düşünerek sadece bisküvi ile öğün yapmaz.
•Öğle öğününde et, tavuk gibi proteinlere ağırlık vermiş ise akşama sebze yemeğini hazırlar.
•Çalışma hayatının yoğunluğunu ileri sürerek akşam ne kendini ne de ailesini ev yemeğinden mahrum etmez.
•Ara öğününü yaparak ve su içerek çalışma arkadaşlarına veya çalışanlarına örnek olur.
•Bu yoğun tempoda bile spora zaman bulur. Ev sahibi olarak bir kadın;
•Misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak ister.
•Çok ağır ikramlar hazırlayarak misafirlerinin midelerine eziyet etmez.
•Yemeklerini az yağ ile hazırladığında yağ tadı yerine yemeğin kendi tadını alacağını bilir.
•Farklı hafif, görseli güzel, lezzetli tarifler bularak misafirlerine hazırlar; zencefilli limonata, renkli kanepeler, sütlü irmik tatlıları gibi… Bir kadın insanların beslenmelerinde ne kadar çok alan da yer alır ve o güzel elleri ile kimlere neler hazırlar. Bir kadın sağlıklı beslenmeyi öğrenirse çevresindekiler de sağlıklı beslenir.
