KÖŞE YAZISI
FAHRİ TOKAY
Nasihat, doğruyu, güzeli, hakkı, hakikati insanlara ulaştırma gayretidir. Aynı zamanda insanları yanlışlıklardan, zarar ve hatalardan, inkâr ve küfür sapıklığından koruma çabasıdır. Bunun için insanlara öğüt vermek, yol göstermek, iyi ve hayırlı işlere davet etmek nasihattir. Kötü ve şer olan şeylerden vazgeçirmek ve korumaktır.
Allah, müminlerin kardeş olduğunu (Hucurat-10) beyan ediyor. Kardeşin kardeşe karşı görevleri ise; karşılıklı olarak birbirine faydalı olması, yardım etmesi, sıkıntısını gidermesi, bir birinin sevinç ve kederini paylaşmasıdır. Peygamber (sav) Efendimiz: “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi din kardeşi için de istemedikçe gerçek anlamda iman etmiş olamaz.” Riyaz’üs Salihin, Hadis No: 185 buyurmuştur.
Nasihatle insanların ya yanlışlarını düzeltmeli, ya da iyiliğe teşvik edici olmalı. Aynı zamanda ümit verici olmalı. Kişi doğru bildiği şeyi insanlara duyurmakla mükelleftir. “Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü’minlere fayda verir.” Zariyat-55 Bildiği hakkı ve hakikati söylemeyen kimse “dilsiz şeytan” olarak vasıflandırılmıştır.
İnsanlara rehberlik yaparken yalnız söz ile iktifa edilmemeli. Söylediğini yaşayan ve uygulayan bir model olmalı. Söz ve telkin o zaman etkili olur. Yani, en etkili nasihat, güzel örnek olmakla mümkündür. Kendi yapmadığı bir şeyi insanlara tavsiye etmesi ancak sözde kalır. Astım hastasına sigarayı bırakmasını söyleyen doktoru sigara içiyorsa sözü ne derece etkili olur? Yalan söylemeyi huy edinmiş birisinin insanların sözlerine güvenilemediğinden dertlense ne kıymet ifade eder. Hata üzerine hayatını sürdüren bir kimse, başkasına ne söylerse söylesin etkili olamaz.