DİABETTE DOĞRU BESLENME

DİABETTE DOĞRU BESLENME

Diabetes Mellitus; İnsülin salınımı, insülin etkisi veya bu faktörlerin her ikisinde de bozukluk olması sonucunda ortaya çıkan hiperglisemi ile karakterize, kronik seyreden metabolik bir hastalıktır. 8 saat açlık sonrası kan şekerinin 80-100 mg/dl olması beklenirken yemekten iki saat sonra ölçümü yapılan tokluk kan şekerinin <140 mg/dl olması istenir.

                Çoğunlukla çocuklarda görülen tip 1 diyabette çok su içme, sık yemek yeme ve gece de dahil olmak üzere sık sık idrara çıkma görülmektedir. Tip 1 diyabet çoğunlukla kilo kaybı ile seyreder. Bu hastalığı önlemek mümkün değildir fakat tıbbi beslenme tedavisi ve insülin arasındaki koordinasyon doğru kurulduğu zaman hastalık varlığını hissettirmez.

                Diyabet tedavisinin temel taşlarından biri olan tıbbi beslenme tedavisinde hem kilo kaybının önüne geçebilmek hem de kan şekerini istenilen düzeyde tutabilmek için doğru zamanda, yeterli miktarda, doğru besini yemek oldukça önemlidir.

1) Diyabet çocuğun enerji ve besin ögesi gereksinimlerini değiştirmez. Yani diyabetli bir çocuğun diğer çocuklardan az veya çok beslenmesi gerekmez.

2) Diyabetli, ihtiyacı olan enerjiyi alabilmesi için karbonhidrat (çorba, ekmek, meyve, sebze, pekmez vb.), protein (et, tavuk, balık, hindi, süt, yoğurt, peynir, yumurta, kurubaklagil vb.), yağ (zeytin, ceviz, fındık, zeytinyağı, ayçiçek yağı, tereyağ vb.) ve vitamin-mineral (turunçgillerden C vitamini, süt ürünlerinden kalsiyum, et ürünlerinden demir, B12 gibi) gruplarından dengeli bir şekilde beslenmelidir.

3) Lifli yiyecekler kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller, insülin ihtiyacını azaltır, tokluk hissi verir, bağırsak çalışmasını artırır, kan yağlarını düzenler. Bu faydaları sebebiyle başta kurubaklagiller olmak üzere meyve-sebze ve tam tahıllı ürünlere beslenmelerinde sık yer verilmelidir.

4) Besin gruplarından yeterli tüketim için miktar belirlerken tabak modelinden faydalanılabilir. Bir tabağın yarısı sebze ve salata ile doldurulmalıdır. Çeyreğinde et-yumurt-peynir gibi proteinlere yer verilirken kalan çeyreği de esmer ekmek, bulgur gibi tam tahıllara ayrılmalıdır.

5) Kan şekerinin istenilen düzeyde tutulabilmesi için medikal tedavi aksi bir durumu gerektirmedikçe diyabetliler 3 ana 3 ara öğün olmak üzere 6 öğünde beslenmelilerdir. Öğünlerle ilgili yapılan iki yanlış vardır: Biri insülin yapıldıktan sonra yarım saat beklemeden öğüne başlamak diğeri de öğün içeriğini azaltmak. Bu gibi yanlışlıklar kan şekerinin istenilen değerin çok üstünde veya çok altında olmasına neden olabilir.

6) Şekersiz, şeker ilavesiz, şekeri azaltılmış, light besinler sağlıklı anlamına gelmez. Etiketi iyi okunarak yenilebileceğine karar verilmelidir. Örneğin, hamile ve emziklilerin sakkarin içeren, fenilketonürililerin de aspartam içeren ürünleri kullanması uygun değildir.

7) Okulda veya restaurantta yemek yerken öğün saatleri geçirilmemelidir. Sunulan yemeklerin içerikleri ve porsiyonları iyi bilinmelidir ki buna göre uygun miktarda doğru besin seçilebilsin.

8) Herhangi bir yiyeceğin sınırsız yenilebileceği düşünülmemelidir. Ancak porsiyon kontrolünü sağlanarak sevilen birçok yiyecek dahil olmak üzere çeşitli yiyeceklerle beslenme keyifli hale getirilmelidir.

9) Öğünlerden 1,5 saat sonra kan şekeri ölçülerek farklı yiyeceklerin kan şekerine nasıl etki ettiği gözlenebilir. Diyetisyen kontrolünde yeni geliştirilen tıbbi beslenme yöntemiyle yiyeceklerin kan şekerine etkisi deneme-yanılma yöntemi kullanılmadan öğrenilerek, sevilerek yenilen yiyeceklerle insülin dengelenerek kan şekerini yükseltmeden, HbA1c (3 aylık kan şekeri ölçümü) değerlerini düşürerek sağlıklı ve lezzetli beslenmenin keyfine varılabilir.

10) Vücut ağırlığının ideal olması, kan şekerinin istenilen düzeyde tutulmasına yardım eder. Bu nedenle fazla kiloluların kilo vererek, zayıf olanlarında kilo alarak vücut ağırlığını istenilen düzeye getirmesi gerekmektedir.

Yorum Yaz