Ömer Faruk HAMURCU yazdı....

Ömer Faruk HAMURCU yazdı….

Ömer Faruk HAMURCU yazdı....
Ömer Faruk HAMURCU yazdı.... 3

28 ŞUBAT

28 Şubat takvimde bir gün normalde. Ancak üzerinden yıllar geçsede tarihe ve demokratik düzene vurduğu darbenin etkileri geçmiyor. Halkın seçtiği temsilcilerinin oluşturduğu koalisyonu beğenmeyenler akıl almaz yöntemlerle iktidarı deviriyor. En çok oy alan partinin genel başkanı Başbakan oluyor. Hoşuna gitmiyor vesayetçilerin. Ülkemizin ilk darbeden itibaren yaklaşık on yılda bir yaşadığı darbe, post modern darbe, muhtıra, e-muhtıra demokratik düzeni ve istikrarı ciddi şekilde zafiyete uğratmıştır. Hangi kılıf adı altında olursa olsun buna müsaade edilemezdi. 60 darbesini yapanlara kimse dokunmadı. Üstelik 80 darbesine kadar kendilerine tabii senatörlük vererek ödüllendirdiler. 80 darbesi de öyle oldu. Tam 10 yıl saltanat sürdüler. İlk darbeden cesaret alan militaristler meydanı boş bulunca çok kısa aralıklarla yine darbeye yeltendiler. Albay Talat Aydemir ve Binbaşı Fethi Gürcan gibi. Vesayetçiler 5. yıldız denilen cumhurbaşkanlığına giden yolu açmak için sivil otoriteyi sürekli yıpratma çabasına girdiler. 15 Temmuz dönüm noktası 15 Temmuz’da son kez denediler. Artık yeter diyen milletimizin halk darbesiyle gereken dersi unutulmayacak şekilde aldılar. 15 Temmuz darbecileri cezalarını çekiyor. Eski darbecilerden hesap sormak da yine bu döneme kısmet oldu. Yaptıkları yanına kalmadı. 28 Şubat,12 Eylül vb tüm darbeseverler gerekli cezaya çarptırıldı. Rütbeleri söküldü. Havaları söndürüldü. Orduevlerinin lüks mekanlarından cezaevlerinin koğuşlarına gönderildi. Seçilmişleri Meclis’ten alarak gönderdikleri koğuşlarla tanıştırıldı. Adalet kısmen yerini buldu. Geç gelen adalet sayılmaz ancak yıllardır kimsenin dokunamadığı ve tabu sayılan istibdat kulelerini yıkmak kolay olmadı. Çok bedeller ödendi. Alınan ibretlik derslerle bir kez daha yaşanmamasını diliyoruz. *** Fahiş kira artışına karşı olağanüstü hal yetkiler Asrın felaketinden sonra bazı ev sahiplerinin acımasızca fırsatçılık yapmaya başlamasına kayıtsız kalınmadı ve yasal müeyyideler başlaması kararı alındı. Deprem sonrası birçok şehirde yaşanan fahiş kira artışının ardından, tüketici mahkemelerine şikâyetler rekor düzeye ulaştı. Birçok şehirde “ara zam” isteyen ev sahipleri eski kiracılarına “ya fiyatı artır, ya da evden çık” baskısı yapıyor. Kanun çok açık: Afet döneminde “darlık yaratıcı, dengeyi ve serbest rekabeti bozucu, tüketicinin mallara ulaşımını engelleyici faaliyetlerde” bulunması suç teşkil ediyor. Ev sahibinin kiracıyı “kendim oturacağım” diyerek çıkarabilmesi için ihtiyacının gerçek olduğunu ispatlaması gerekiyor. Kira sözleşmesi bitse dahi kiracının evi boşaltması talep edilemez. Fırsatçılara fırsat verilmeyecek. Hapis cezası dahil yeni müeyyideler yolda. *** Camiye, kışlaya, stada siyaset girmemeli Kutsal değerlerimiz ile ortak paydalarımız üzerinden günlük siyaset yapılamaz. İnançlar siyasetin oy malzemesi için bir argüman olamaz. Futbol bir takım oyunudur. Adı üzerinde takım. Futbolcuların hangi siyasi düşüncede olduğuna göre mi takım oluşturuluyor. Bırakın onu. Hangi milliyetten ve ülkeden olduğuna bile bakılmıyor. Dil, din, ırk, renk hiç fark etmiyor. Aynı takım ve renkler uğruna mücadele ediyor hepsi. İşte bu 11 kişinin sahadaki birlikteliği. Stadyumda da aynı. Tribünde de aynı ruh geçerli. Gerçek bu.

Yorum Yaz