Bütün yönleriyle tarihe geçecek seçim süreci yaşıyoruz.
Cumhurbaşkanının halkın seçimiyle belirlendiği yeni bir dönem başlamıştı.
Kısmen alışıldı.
Aksayan yönleri kabul ediliyor ve süreç içerisinde düzeltiliyor.
Kabul etmeyenler de var kuşkusuz.
Parlamenter sisteme dönüş için yoğun bir ittifak çalışması yürütülüyor.
Daha önce yapılan seçimlerde %50 barajı aşılmış ve ilk turda seçim tamamlanmıştı.
Bu kez seçim 2. tura kaldı bilindiği gibi.
Sonuçlar 8 oscarlı filmin ilk gösteriminden daha fazla, nefesler tutularak takip edildiği için detaylara şimdilik girmiyorum.
İşte dananın kuyruğu burada koptu.
İlk kez yaşanacak böyle bir tablo.
Eskiler bu duruma “Fihi Kavlani” diyor.
Yani iki görüş var.
Birincisi:
“Büyük farkla kazandık. Daha iyi oyumuzu artırarak seçiliriz.”
İkincisi:
“Birinci turda çoğunluğu kazanamadılar.”
Sonuçta iki aday var ve şanslar eşit.
Şimdi ne olacak?
Ülkemizin ilk kez şahit olacağı bir seçim sürecine tanık olacak.
İki aday da tüm partilerden oy almak için farklı bir strateji belirlemek zorunda.
Sahada şimdiden bir çok yanlışı görmek mümkün.
Kazandık diye zafer sarhoşluğu yaşayan bazı taraftarlar için bu heves doğru değil.
Arada oy farkı olsa da yeni bir seçime gidiliyor.
Kartlar yeniden dağıtılıyor.
Başarıyı küçümseyenler haksızlık ediyor.
Yalnız şu gerçek.
Seçim ikinci tura kaldı.
Tarihte kazandık diye seçimlere asılmayan ve ciddi çalışmayan bir çok siyasi mekanizma çok acı tecrübeler yaşadı.
Örnekleri sıralayabiliriz ancak bugünkü konumuz o değil.
Burada bir başka gerçek var.
Seçimlerde üçüncü olan adayın durumu.
Kilit noktada bulunuyor.
Tabii ki vatandaşın oyu kimsenin tekelinde değildir.
Fakat bu kadar yüksek bir oyu da, alanı da yok saymak doğru değil.
Vatandaşın oyuna saygı duyacaksak, buradaki oyları da çantada keklik göremeyiz.
Nasıl olsa bize gelir o oylar demek siyasi körlüktür.
İki güçlü aday varken gelmeyen oylar şimdi niye gelsin?
O oyları konsolide eden aday ve ittifak liderleri neden şimdi oyları bir mecraya kanalize edemesin.
Siyasi hareketleri analiz etmek, sadece patlıcan dalkavukluğu yaparak olmaz.
Objektif, analitik bir bakış açısı ve vizyon gerektirir.
Başka Bir Yanlış
Bir başka yanlış da tam tersi olarak yaşanıyor sahada.
“Seçimi 2. tura bıraktırdık.
Bu büyük başarı.
Şimdi kazanacağız.”
diye zafer naraları atanlar daha 5 gün önce bakanlar kurulu belirliyordu.
Birbirlerine cumhurbaşkanım, başbakanım, başbakan yardımcım, bakanım diye hitap ediyorlardı.
Üst düzey bürokratları belirlemişler faziletlerini sıralıyorlardı.
Komedi gibi gerçekten.
Her fırsatta sandığa, seçim sonuçlarına saygılı olduğunu beyan edenler daha seçim yapılmadan sonuçlarını kutluyorlardı.
23 Nisan kutlaması yapar gibi koltuk dağıttılar birbirlerine.
Siyaset cahili desem doğru olmaz.
İçlerinde kimler yok ki.
Eski başbakanlar,
Bakanlar,
Başbakan yardımcıları,
Genel Başkanlar,
Yüksek bürokratlar,
Büyükelçiler vs…
Nedir o zaman o tablo?
Siyasi işletme körlüğü.
Hep içeriye bakar birbirlerini doldurup gaza getirirseler böyle olur!
Halk kendini yok sayanları yok sayar.
Dikkate almayanları dikkate almaz.
İnsani açıdan götürdüğünüz küçük yardımları başa kakarsanız onun diyetini öder, kimseye minnet etmez bizim insanımız.
Yeterli oy alamadığınız insanlara hakaretler yağdırmak sadece o kirlilikleri yapan insanlara bulaşır.
Samimi olanı sever halkımız.
Dobra.
Düz ve net.
İki gün geciktikleri için açıkça helallik dileyen ve ne gerekiyorsa tüm imkanları seferber edenlerin açık niyetlerini ve samimi gayretlerini görünce o ortamda bile büyük bir kararlılıkla tercihi yapar.
Siz değil miydiniz kömüre, makarnaya oy satıyorlar diyen?
Demek ki neymiş?
Bırakın makarnayı falan evini, barkını, canlarını kaybedenlerin tercihleri değişmiyormuş!
Maddi beklentiler onların tercihlerini değiştiremiyormuş.
İşte birileri hala bu gerçeği kavrayamıyor.
İnsanımızı tanıyamıyor.
Kaybeden tarafta ilk gün şaşkınlığından sonra büyük bir toparlanma ve hırs görülüyor.
Devlet Bey’in deyimiyle TONY, CONİ, HANS, MERKEL, FRANK yani onların alayı seçime bu turda daha büyük entrikalarla müdahale edecek.
Muharrem İnce’yi saf dışı bırakanlar, üçüncü adayı yanlarına çekebilmek için hiç bir entrika yapmayacaklar mı?
Şimdi yeni stratejiler zamanı.
Süreci takip etmeye devam edeceğiz.
