DEMOKRAT BİR ASKER, SİVİL BİR KOMUTAN

DEMOKRAT BİR ASKER, SİVİL BİR KOMUTAN

Ülkemiz askeri darbeler ve müdahalelerden çok çekti.

60 yılında başlayan bu anti demokratik yöntem öylesine ileri gitti ki “Demokratik Cumhuriyet yönetimi “ sadece söylemlerde kaldı.

Aklına esen militaristler sivil seçilmiş hükümetlere vesiyasilere ayar verdiler.

Darbeyle yönetimi ele alanlar kendilerine  “ömür boyu tabii senatörlük” payesi verdiler.

Genelkurmay başkanlarının sonraki hedefi hep Cumhurbaşkanlığı makamı oldu.

5.Yıldızı takmak diyorlardı orası için.

Neler yaptılar neler?

Başarılı da oldular.

İlk Darbeden 83 yılına kadar Cumhurbaşkanlığı makamında kimler vardı?

Darbelerle iktidara gelenler ülkenin kaynaklarını orduevleri ve eğitim üssü adı altında tatil köyleri yaparak har vurup harman savurdular.

Askeri teçhizat ve teknolojiyi yenilememiz gerekirken tuttular ordu pazarı adı altında Marketçilik yaptılar.

Kıbrıs barış harekatından sonra zamanın 2. Ordu komutanı “İyiki ciddi bir kuvvetle karşılaşmadık.Ne büyük eksikliklerimiz varmış onu gördük” demişti.

Kendi uçağımız kendi gemimizi batırdı.

Sonuç ne oldu?

Gemisini kurtaran kaptan değil gemisini batıran kaptan Deniz Kuvvetleri Komutanlığına kadar yükseldi.

Çünkü o dönemler yükselmek için başarı ve liyakat değil ideolojik kafa yapısı esas alınıyordu.

Nitekim O şahıs 28 Şubat sürecinin mimarlarından biri olmuştu.

Darbeler , darbe girişimleri , post modern darbeler,  muhtıralar e-muhtıralar ile sürekli seçilmiş yönetimleri iktidardan uzaklaştırmak artık geleneksel bir hal almıştı.

Öyleki halkın oylarıyla iktidara gelemeyenlerin en büyük destekçileri  militaristler olmuştur.

İş o hale gelmişti ki bir gün şu tarihi sözü söylemek zorunda kalmışlardı: “ İktidarı devirme işini bu kezde Silahsız Kuvvetler Halletsin” Yoruma gerek var mı?

Sürecin dönüm noktası 15 Temmuz

Darbeler sürecinin dönüm noktası olarak 15 Temmuz tarihe geçti.

Direnişi ve  Milli iradeye bağlı asker ile Milletin birlikte duruşuyla Darbe tersine döndü.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar Paşa ölümüne mücadele ederek büyük bir kahramanlık örneği sergiledi.

Her türlü baskıya karşı pes etmedi, Milli iradenin iradenin yanında yer aldı.

İnanılmaz imkan ve vaatleri reddetti .

Kökü dışarıda olanlara geçit vermedi.

Demokratik duruşunu bir kez daha gösterdi.

Öncesinde alınan tedbirlerinde etkisiyle geceye kalmayan girişim deşifre oldu.

Halkımızın da canına tak etmişti artık.

Seçilen iktidarları çalıştırmayan militaritslerin bu kez Fetö’ye hizmet için ayaklandığı ortaya çıkmıştı.

Sonuç tarihe geçen bir kahramanlık destanıydı.

Darbeye geçit vermeyen ve seçilmiş milli iradeye bağlılığını gösteren bir demokrat komutan ve O nun arkasında durarak Cumhurbaşkanına sahip çıkan bir halk.

O günden sonra hiçbir şey eskisi olmadı.

Birçok yeniliklere imza atıldı.

Türk silahlı kuvvetlerimiz asli görevine döndü.

Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığına bağlandı.

Ordumuz yeniden yapılandırılarak hızlı çevik ve  operasyonel gücü en üst noktaya yükseltildi.

Dosta güven düşmana korku salmaya başladı.

Yerli ve Milli silah üretiminde Dünya ile yarışmaya başlandı.

Terörle mücadelede yeni bir konsepte geçildi.Teröristler ülke içinde yok edildi.Sınır ötesi harekatlarda kalıcı başarılar elde edildi.

Ordu Millet elele özlenen bir tabloya kavuştu ülkemiz.

Adı Cumhuriyet resepsiyonu olmasına rağmen orduevlerinde bir avuç seçilmiş kişiyle sözde yapılan kutlamalardan Cumhurun yani halkın her kesiminin katıldığı coşkulu kutlamalara ve kucaklaşmalara kavuşuldu bugün.

Kahraman Mehmetçik artık orduevlerinde Piyanist Şantörlük yapmıyor iç ve dış düşmanlara karşı bütün cephelerde yiğitce destanlar yazıyor.

Bu başarının ardında seçilmiş iradenin de tam desteğini alan bir isim var:

HULUSİ AKAR.

Birileri beğenir beğenmez kabul eder etmez. Gerçeklere bakmak lazım.

Ak Parti”den Milletvekili adayı olur olmaz yine belli çevrelerden itibarsızlaştırma çabaları başladı.

Bu çok ilginç gelmiyor mu?

Bu güne kadar darbe girişimini engellemek şöyle dursun darbe yapanlar Cumhurbaşkanı, milletvekili ,senatör, Yönetici büyükelçi yapılarak ödüllendirilmedi mi bu ülkede?

Hangisinden hesap soruldu bu son sürece kadar.

Eğer Hulusi Akar Darbeye geçit verse darbesever militaristler ve CHP yere göğe sığdıramazlardı.

Geçmişinde darbelerde yer almış kaç tane isim var partilerde.

Bazı konular siyaset ve partiler üstüdür.

Egemenlik ve Şanlı Bayrağımız gibi.

Gündelik tartışmalar gelir geçer.

Temel konular partiler üstüdür.

 Kişisel ikballerini düşünmeden Demokratik cumhuriyetten yana tavır alarak ülkemizin üzerine kabus gibi çöken Darbeci zihniyeti bitirme noktasında büyük bir irade ortaya koyanlara en çok sivil irade ve siyasetçilerin sahip çıkması gerekir.

Bu millet Kahramanlarını ve kendilerini unutmayanları unutmaz.

Yorum Yaz